Savunma yapan sanık Omranıfar, olay anında işini yaptığını belirtti.

Müştekinin arabasıyla gelip kendisinden yol istediğini dile getiren Omranıfar, “Yol zaten vardı. Kendimden geçtim, kavga çıktı.” dedi.

Yapmaması gereken bir şeyi yaptığını anlatan sanık, “Kendisinden özür diliyorum, ellerinden öpüyorum. Pişmanım, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından özür diliyorum.” diye konuştu.

Omranıfar, parasının olmadığını aktararak, müşteki istediği takdirde onun dükkanında çalışabileceğini de söyledi.

Müşteki Aykurt ise Yedikule’de 13-14 yıldır esnaflık yaptığını söyledi.

Sanığın olay günü yolu kapattığını aktaran Aykurt, “Ben kendisinden yolu açmasının istedim. Bana ‘buradan tır geçer’ dedi. Bir şey yapmadığım halde motorun altından döner bıçağı çekerek bana vurmaya başladı, beni yaraladı. Mağdur oldum, ölüm tehlikesi geçirdim.” ifadelerini kullandı.

Duruşma savcısı, müştekinin beyanı üzerine tekrar özür dileyen sanığa, “Senin yaptığın şey özür dilenecek bir şey değil, öldürmeye teşebbüs etmişsin.” dedi.

Duruşmada açıklanan cumhuriyet savcısının mütalaasında, sanığın yol tartışmasına girdiği müştekiye döner bıçağıyla saldırdığı ve bıçak darbelerinin müştekinin koluna isabet ettiği belirtildi.

Müştekinin yaralanmasının Adli Tıp Kurumu raporu ile teyit edildiğinin aktarıldığı mütalaada, sanığın eylemlerine ilişkin kamera görüntüleri ve ikrarı ile olayın sabit olduğu kaydedildi.

Mütalaada, sanığın “yaşamı tehlikeye sokacak şekilde silahla kasten yaralama” suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve tutukluluk halinin devam etmesi talep edildi.

Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Omranıfar, “Önce Allah’a, sonra adalete bırakıyorum. Ondan özür diliyorum, pişmanım.” diyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

“Seni tahliye edersem bir çakı bile taşıyamazsın”

Hakim bunun üzerine, “Türkiye’ye gelmişsin. Bir Türk vatandaşı ile evlenip 3 çocuk yapmışsın. Zaten kağıt toplayarak zor geçiniyorsun. Seni salarsam bir daha yapmayacağına toplum adına beni ikna etmen lazım. Seni tahliye edersem bırak döner bıçağını, bir çakı bile taşıyamazsın.” dedi.

Bunun üzerine ağlamaya başlayan sanık, “Çok pişmanım. Elinizi ayağınızı öperim. Şeytanın vesvesesine kandım.” şeklinde konuştu.

Müşteki avukatı Ulaş Öztürk de mütalaaya karşı beyanında sanığın cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme, sanığı “yaşamı tehlikeye sokacak şekilde silahla kasten yaralama” suçundan 7,5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

İlk duruşmada davanın karara bağlanmasının ardından açıklama yapan avukat Öztürk, sanığın pişmanlığını dile getirdiğini söyledi.

Fakat son pişmanlığın fayda etmediğini dile getiren Öztürk, “Ne yazık ki müvekkilim ölümden döndü. Boynuna denk gelseydi zaten şu an burada olmayacaktı. Orada çok ciddi bir saldırı olayı var ama bugün adalet yerini buldu. Şu an itibarıyla birinci derece yargılaması noktasında karar verildi. Yaklaşık 8 yıl gibi bir ceza aldı.” diye konuştu.

Müşteki Aykurt da adaletin yerini bulduğunu ifade ederek, “Tedavim devam ediyor. Herhalde 1-2 sene kadar parmaklarımı kullanamayacağım. Sanığı daha önce birkaç kez arkadaşlardan duydum. Bu arkadaş defalarca bu hareketleri yapmış. Gereken cezayı aldı zaten. Karardan memnunuz.” ifadelerini kullandı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 9 Ekim’de aracıyla seyreden müşteki Şeyhmus Aykurt’un yol kenarında hurda arabası olması nedeniyle yoldan geçememesi üzerine İran uyruklu sanık Ferhad Omranıfar’dan yol istediği belirtilmişti.

Sanığın “buradan tır geçer” diyerek cevap vermesinin ardından 60 santimetre uzunluğundaki döner bıçağıyla müştekiyi yaraladığı kaydedilen iddianamede, müştekinin şikayetçi olduğu sanığın suçunu kabul ettiği, raporlara göre müştekinin ağır yaralandığı bildirilmişti.

Sanığın “yaşamı tehlikeye sokacak şekilde silahla kasten yaralama” suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, ayrıca ceza verildiği takdirde bunu çektikten sonra sınır dışı edilmesi talebinde bulunulmuştu.