Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan 8 sanığın, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan yargılandıkları davada delil yetersizliğinden beraatlerine karar verildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıkların avukatları ve tanıklar dinlendi. Mahkeme heyeti, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından dolayı beraat kararı verdi.
erör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapan 8 sanığın, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15’er yıla kadar hapisle yargılandıkları davada delil yetersizliğinden beraatlerine karar verildi.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada 6 tutuksuz sanık ve avukatları hazır bulunurken, sanık Suat Eren Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen İrfan Arasan, soruşturmanın başlatıldığı dönemde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Başkanı olduğunu söyledi.
Kendisi de avukat olduğu için sanıkları tanıdığını ifade eden Arasan, yine aynı dönemde parti binasında polis tarafından arama yapıldığını, bu aramalarda ele geçirilen listelerde partinin hukuki yardım aldığı avukatların adlarının olduğunu belirtti.
Duruşmada söz alan sanık Baran Doğan, BDP parti binasında ele geçirilen listenin örgütsel olup olmadığına dair delil bulunmadığını iddia etti.
Kendisinin siyasette yer aldığını belirten Doğan, “Ben Kürt siyaseti içerisinde şurada, burada bulunan biriyim. Bu memlekette Kürt sorunu olduğunu söylüyoruz ve bunun çözülmesi için mücadele ediyoruz. HDP de BDP de böyle bir parti. Bu ürküntü veren bir şey değil. Bu listenin bir temsil değeri yok.” diye konuştu.
Sanık Doğan, İmralı Adası’na giderek PKK elebaşı Öcalan’la yaptığı görüşmelerde avukatlık faaliyeti gerçekleştirdiğini savundu. Orada yaptığı görüşmelerin kayıt altına alındığını kaydeden Doğan, terör örgütünden haberi olmadığını öne sürerek beraat talebinde bulundu.
Sanık Suat Eren de cezalandırılması istenilen suça yönelik hakkında delil bulunmadığını iddia ederek, beraatini istedi.
Diğer sanıklar Ali Maden, İnan Akmeşe, Rezzan Sarıca ve Cengiz Yürekli de beraat talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince tüm sanıkların “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan beraatlerine karar verdi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, sanık avukatların PKK/KCK silahlı terör örgütünün “önderlik komitesi” içerisinde yer alan Abdullah Öcalan ile 12 Eylül ile 28 Kasım 2007 tarihlerinde İmralı Adası’nda görüşme yaptıklarının anlaşıldığı, Öcalan’ın bu görüşmelerde talimat verdiğinin görüldüğü ifade edilmişti.
Öcalan’ın sözde avukatlığını üstlenen sanıkların, sözde “avukat-müvekkil” ilişkisi adı altında örgüt elebaşının örgütün dışarıdaki açık alan yapılanmasına iletmek istediği örgütsel talimatları-mesajları örgütün dışarıdaki mensuplarına aktardıkları kaydedilen iddianamede, sanıklar Ali Maden, Baran Doğan, Cengiz Yürekli, İnan Akmeşe, Mahmut Taşçı, Mehmet Selim Okçuoğlu, Rezzan Sarıca ve Suat Eren hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15’er yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.